logo

Yaman: İlçemizde Trafik Kaosu Devam Ediyor

Yaman: İlçemizde Trafik Kaosu Devam Ediyor

Yaman: ​​​​​​​İlçemizde Trafik Kaosu Devam Ediyor

İlçemizin duayen gazetecisi Şuayip Yaman, Çubuk’ta ki çok yönlü konulara değinerek serzenişte bulundu.

İlçemizde trafik kaosu ne zaman ve nasıl çözülecek?

Hepimizin bildiği gibi büyük kentlerde trafik sorunu her geçen gün artmaktadır. Bunun başlıca birçok sebebi vardır.

Bunlar; Çarpık kentleşme,

Buna bağlı olarak nüfus artışı,

Ve araç sayısında artış, trafiğe sebep olan en büyük 3 etmendir.

Sadece yetkililerin ve sürücülerin sorumluluklarını yerine getirmesi bu işi çözebilmenin en basit yoludur.  Ama vatandaşların da üzerlerine düşen yurttaşlık görevini yerine getirmeleri bir insanlık görevi olmalıdır.

İLÇEDE TRAFİK…

İlçe merkezindeki bulvar, cadde, sokak ve hatta kaldırımlarda görülen denetim yetersizliği nedeniyle her geçen gün artan ve sonunda İlçe merkezinde adeta köye döndüren manzaralara engel olmak için trafikte meydana gelen kaosa bir an önce son verilmesi gerekir.

Kentin işlek cadde ve sokaklarında karşılıklı oto parkları (bazen de çift sıra) nedeniyle yolun daraltılarak trafik akışının zaman zaman durma noktasına gelmesi, caddelerin yanı sıra bulvarın ve kaldırımların adeta otoparka dönüşmesi, buralara Emniyet Trafik, Büyükşehir ve İlçe Belediyesi Zabıta ekiplerinin seyirci kalması İlçe trafiğini işlemez noktaya getirirken vatandaşlar ilgili kurumların bu konuda görevlerini yapmalarını istiyor.

(Yukarıda Büyükşehir’den söz ettim. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın, görevi devraldığı 8 Nisan 2019 tarihinden bugüne 63 sokak ce caddemiz Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğu altında… Ama ABB Başkanı’nın bundan haberi yok galiba…)

İlgili kurumların kamu düzenini sağlama görevlerini adeta unutması nedeniyle kaosa dönüştüğünü ifade eden duyarlı vatandaşlar, “Başta kent merkezi olmak üzere tüm kentte trafik kaosu yaşanıyor. Yöneticiler maalesef kentteki durumdan bihaberler.

İlçede neredeyse trafik ekibi yok gibi. Olanlarda yetersiz ve araç içerisinde sadece seyirci kalıyorlar. Zaman zaman anonslarla sürücüleri uyarıyorlar. Ama bu da formaliteden öteye geçmiyor. Çünkü ekip ve personel sayısı yetersiz…

Ayrıca İlçe merkezindeki sinyalizasyonlara da uyan sürücü sayısı çok az. Bu durum ise trafik kargaşasının daha da artmasına neden oluyor.

İlçe Kaymakamı ve İlçe Emniyet Müdürü bu durumu görmüyor mu?

İlçe Kaymakamı yola çıktığında trafik görevlilerinin görevi yol açmak. Ama o ekip bile yok.

Bir an önce İlçede trafik sorununun çözülmesi gerekir” diye serzenişlerde bulunuyorlar.

İlçe Merkezi’nde 50 km/s (okul önlerinde 30 km/s) hızla gitmesi gereken araç sürücüleri 80 km/s-100 km/s ve hatta bunların üzerinde hız yapıyorlar. Trafik magandaları dün köstebek yuvasına dönüşmüş yollarda yaya olarak bile yürüyemezken, düzelen ve otobana dönüşen yollarda şimdi aşırı hız yaparak baba parası ile caka satar duruma geldiler.

Trafik magandaları bu yollarda kural tanımadan hız yapıyorlar. Özellikle de Yıldırım Beyazıt İlköğretim Okulu Kavşağı ile Emniyet Kavşağı arası “Ölüm Yolu” oldu. Keza, Güldarpı, Esenboğa, Yenice ve Akkuzulu Mahallesi kavşakları da öyle. Buralarda henüz köklü bir önlem alınmış değil..

HIZ TÜMSEKLERİ KONULMALI…

Özellikle yaya trafiğinin yoğun olduğu Ziraat Bankası önü, Hastane, okul önlerine ışıksız kavşakların bulunduğu yerlere hız tümsekleri konmalı. Gerçi araç sahipleri hız tümseklerinden hoşlanmaz.

Bu hız tümseklerinin zararları da saymakla bitmez. Örneğin aracın, ön takım, direksiyon sistemi, süspansiyon arızaları, araçlardan ses gelmesi, artan yakıt tüketimi (yavaşlama ve tekrar hızlanma) gibi zararları vardır.

Araç sahipleri de aşırı hız yapmasınlar ya da bu tür zararlara lütfen katlansınlar. Ayrıca buralara trafik lambaları konmalı, sinyalizasyon sistemi kurulmalı ve hatta MOBESE kameraları da yerleştirilmeli… MOBESE ile ilgili olarak bir zamanlar esnaftan para bile toplanmıştı. Bunların akıbeti ne oldu bilinmiyor.

İLÇEDE OTO PARKLAR YETERSİZ

İlçede bir adet özel oto parkın yanı sıra Belediyesi’nin yeni hizmete açtığı sadece birkaç araçlık bir oto park var.

Yeterli otopark olmadığı için cadde ve sokaklarda neredeyse 7/24 saat çift taraflı oto parklar oluştu.

Örneğin 7 metre genişliğindeki Kıbrıs Caddesi’nde bile zamana zaman iki araç yan yana park edebiliyor.

Bir zamanlar oto parka kapatılan Çarşı içinde (Atatürk Caddesi) bile araç park etmek artık serbest oldu.

SINIRLI SÜRELİ PARK LEVHALARINA UYULMUYOR..

Trafik görevlileri trafik işaret ve levhalarına uymayan trafik magandalarını görmüyor. ‘Sınırlı Süreli Park Levhalarının bulunduğu yerlerde park eden araç sahiplerini ikaz ediyor ve bazen de cezai müeyyide uyguluyor.

Oysa Büyükşehir Belediyesi tarafından buralara park süresini belirten levhalar konabilse bu sorun ortadan kalkacaktı. Büyükşehir Belediyesi de bu konuda topu Ulaşım Koordinasyon Merkezi’ne (UKOME) atıyor. 20 yıldır park süresini belirten levhaları hala ilgili yerlere koyamadı. Atatürk Parkı önündeki levhanın lacivert –kırmızı renkleri bile silinmiş durumda…

Böyle olunca da trafik ile ilgili sorunlar Arapsaçına dönüşüyor.

Ankara Bulvarı üzerindeki Yıldırım Beyazıt Muhtarlığı Kavşağı ile Çubuk Devlet Hastanesi arası, Emniyet Kavşağı, Berat Caddesi ile Akkuzulu Yolu’nun kesiştiği Yeni Çankırı Kavşağı ile Esenboğa Mahallesi yolunda zaman zaman ölümlü kazalar oluyor. Bahsi geçen bu yerlerin bazılarında ise trafik lambası yok, olanlara da pek riayet eden yok gibi.  Sürücüler hız kurallarına uymuyorlar. Araçlar her an kafa kafaya gelebilir. Bu kavşaklar neredeyse  “Ölüm Kavşağı” oldu.

Keza; Sünlü, Güldarpı, Esenboğa, Yenice Mahallesi kavşakları, buralarda da henüz köklü bir önlem alınmış değil. Önlem almak için ille de çok ölümlü kazalar mı bekleniyor?

Maddi ve manevi kayıplar oluyor. Gerekli önlemlerin alınması için sürekli yazıyorum. Ama dinleyen ve uyan kim? Yetkililerin ve araç sahiplerinin bir kulağından giriyor, diğerinden çıkıyor.

KALDIRIMLAR BİLE OTO PARK OLDU…

Sokak ve caddeler sağlı sollu oto park oldu. Buralarda insandan fazla araç var. Vatandaşlar boş gördükleri yerlere araçlarını apartman önlerine rastgele park ediyorlar. Allah esirgesin o apartmanda bir hasta olsa ya da bir yangın çıksa ambulans ve itfaiye aracı o apartmana nasıl yaklaşacak?

Sürücüler bazen de bir işyerinin önüne araçlarını park ederek, o işyerinin önünü kapatıyorlar.

Ankara Bulvarı ve Çarşı içinde trafik ekipleri tek sıralı parka bile müsaade etmezken şimdilerde bu uygulamaya son verildi. Araç sahipleri artık istedikleri yerlere araçlarını park edebiliyorlar.

Şimdilerde buralarda 2’li park bile serbest. Vatandaşlar yaya kaldırımını pek kullanmıyor. Neredeyse araçlar ve yayalar trafik yolunda kol kola yürüyorlar.

Bu kaldırımların çoğu da işyerleri tarafından işgal edilmiş durumda. İnsanlar bir ekmek, bir gazete ve bir kutu kibrit almak için 50 metrelik mesafeye bile araçla gidip geliyor. Sonra da oturup yokluktan bahsediyorlar.

Bu ne yaman bir çelişki?

DEVLET YOLU BİLE İŞGAL EDİLİYOR…

Yine cadde ve sokaklar birtakım marketlerce işgal ediliyor. Özellikle de Devlet Yolu.. Ankara Bulvarı üzerindeki trafik, yanlış araç otoparkı yüzünden tek şeritten işliyor.

Yetersiz personel ve araç nedeniyle trafik ekiplerinin denetimleri yeterli değil, tabiri caizse formaliteden öteye geçmiyor.

Ekipler yanlış park eden araç sahiplerini “aracınızı bulunduğu yerden çekiniz” şeklinde ancak anonslarla ikaz edebiliyor. Ama dinleyen kim?

Dünün caydırıcı özelliği olan çekiciler bile tarihe karıştı… Önceden çekiciler çare değildi ama caydırıcı bir özelliği vardı. Şimdilerde çekici olsa kaç yazar. Çünkü ilçede araç sayısı eskiye nazaran kat kat arttı.

ÇOK KATLI OTO PARKLAR YAPILMALI…

İlçede çarpık kentleşme yüzünden oto park sorunu yaşanıyor. Şu andaki yapılaşmada buna çare değil. Üstelik sorun üzerine sorun çıkıyor. Bu nedenle çok katlı oto park yerleri tespit edilmeli ve ivedi olarak hizmete sokulmalıdır.

İSKÂN İÇİN 4 ARAÇLIK OTOPARK YETERLİ İDİ…

İlçede inşaatlar mantar gibi büyüyüp-yükseliyor. Ama bunların genelinde otopark yok. Olanlar da yetersiz.

Örneğiz 2010 yılına kadar 10 dairelik bir apartmanda iskân ruhsatı almak için 4 araçlık otopark yeterli idi.

Böyle olunca da vatandaşlar apartman önlerindeki cadde ve sokaklara araçlarını park ediyor.

Bazı apartman sakinleri de apartman önündeki kamuya ait yaya kaldırımını bir araç sığacak şekilde sarı çizgilerle çizerek numaralandırarak, kendilerine ait otopark haline getirmekte ve araçlarını buraya park etmekte. Ve hatta “Yabancı araçların park etmesi yasaktır” levhası bile asmakta.

Bu kanun tanımazlar kamuya ait bir alanı hangi yetkiye dayanarak işgal edebiliyor. Bu cesareti nereden ve kimden alıyorlar?

PLAKA TANIMALI HIZ TESPİT SİSTEMİ KURULMALI…

Kent merkezinde hız limiti 50 km/s, okul önlerinde ise 30 km/s olmasına rağmen özellikle Atatürk Caddesi ve eski Şabanözü Kavşağı ile Yeni Şabanözü Kavşağı arasındaki Ankara Bulvarı’nda sürücüler genel olarak hız limitine uymamakta 100 km/s ve üzerinde hız yapmakta. Keza ara sokaklarda da öyle. Hız limitine riayet etmeyenlerin çoğu da özellikle modifiyeli araçlar oluşturuyor. Bu güzergâhın herhangi bir yerinde 10dakika bekleyerek buna şahit olabilirsiniz. Aşırı hızdan dolayı Ankara Bulvarı’nda zaman zaman yaralanma ve ölümle biten çok kaza oluyor.

Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi, Gevher Nesibe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Sünlü, Güldarpı, Esenboğa ve Yenice Mahallesi kavşaklarına ivedi olarak , “Plaka Tanımalı Hız İhlal Tespit Sistemi” ile araçların hızını kesmek için “kasis” konulması gerekir.

İLÇEDE TRAFİK SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI İLE İLGİLİ TOPLANTILAR YAPILMALI…

İlçede trafik sorunları ile ilgili olarak toplantılar yapılmalı, kesin ve kalıcı çözümler üretilmeli ve hemen hayata geçirilmelidir.

Konuyla ilgili olarak da 9 Haziran 2021 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım Çubuk Düşünce (Platformu) Derneği tarafından hazırlanan ve İlçemizin en önemli sorunlarından biri olan Trafik Sorununu masaya yatırdık.

Günümüz şartlarına uygun olarak; Çubuk İlçesi Park Yasağı, Trafik Akışı ve Yeni Trafik Güzergâhları Yapılanması İçin “Öneriler ve Çözümler Raporunu”;

Gereği için:

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına,

Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanlığına,

Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanlığına,

Büyükşehir Belediye Meclisi MHP Grup Başkanlığına,

Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkanlığına,

Çubuk İlçe Belediye Başkanlığına.

Bilgi için ise;

İlçe Kaymakamlık Makamına,

İlçe Emniyet Müdürlüğüne göndermiştik…

Raporla ilgili olarak ilgili kurumlar tarafından İlçemizde herhangi bir çalışma henüz yapılmamıştır…

İlçede trafikle ilgili olarak geniş çaplı bir çalışma yapılmazsa, sorunlar katlanarak devam edecektir.

İlçenin nüfusu dengesiz bir şekilde arttıkça sorunlar da üst üste katlanmakta. Acilen etkili ve kalıcı çözümler üretmek gerekir. Bunun içinde İlçede trafik ile ilgili bir toplantının yapılması elzemdir.

Bu toplantının yapılacağı adres ise; İlçenin üst düzey bürokratları ile siyasi parti ve STK temsilcilerinin de bulunduğu ‘Çubuk Kaymakamlığı İnsan Hakları Kurulu’dur.

Ne hikmetse bu Kurul’da, Pandemi’den (11 Mart 2020) bu yana henüz bir toplantı yapılamamıştır.

Çünkü İlçe’nin belirli merkezlerine konulan “Şikâyet Kutularına”  İnsan Hakları İhlalleri ile ilgili herhangi bir dilekçeye henüz rastlanmamıştır. Demek ki, İlçede her şey güllük gülistanlık. Ne mutlu bize. İlçede neredeyse herkes adam sendeci olmuş. “Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın” zihniyetiyle hareket eder olmuş ve böyle olunca da her şeyimiz Allah’a emanet. “İlçede Sünlü’ye kadar siyaset” yapılırsa hiçbir sorun çözülemez. İlçede faaliyet gösteren siyasi parti İlçe teşkilatları günü kurtarma peşinde hiçbirinin halkla ilişkisi yok. Adeta kendi yandaşlarına hizmet ediyorlar. O da hizmet olsa. Çünkü İlçede 2-3 üniversite mezunu, makine, bilgisayar yazılım ve harita mühendisi çocuklarımız hala işsiz. Bu çocuklarımıza kim sahip çıkacak? İlçe Halkı yıllardır “elma şekeri ve horoz şekeri” ile kandırılıyor.

Oysa Çubuklular hizmetin en iyisine ve en büyüğüne layıktır. Bunun içinde önce istemesini bilmek lazım.

Buradan İlçe Halkına sesleniyorum; Çok partili döneme geçtiğimiz 1946 yılından beri iktidarlara en fazla oy veren İlçe unvanına sahibiz. O tarihten bugüne İlçe için ne istediniz de alamadınız? Yıllardır bu soruya cevap yok. Neden mi? Çünkü hiçbir şey istemediniz. Ağlamayan çocuğa meme verildiğini hiç gördünüz mü? Hizmetlerin ayağımıza gelmesini beklersek, beyhude bekleriz. Ya da gelen hizmetle yetinmek zorunda kalırız.  Bu da yeterli olmaz. İktidardan her yere hizmet gider, bize de en sonuncusu kalır. Tabii ki kalırsa. Bakın; bizden ayrılarak İlçe olan Akyurt (20.05.1990) ve Pursaklar’a (2008). Her yönüyle bizden kat kat ilerdeler. Bu zihniyetle giderse Çubuk İlçesi, İktidarların  “Oy Deposu” olmaya devam eder. Eyyy sorumsuz ve duyarsız Çubuk Halkı; “Böyle geldik, böyle de gideriz” diyemezsiniz. Sizler dünyaya baki değilsiniz; Çocuklarınızın ve torunlarınızın da geleceğini düşünmek zorundasınız. Yarın onlara nasıl hesap vereceksiniz? Lütfen! İlçenin sorunları hakkında sizlerde bir sorumluluk alın… Çorbada sizlerin de tuzu olsun. Uyanın artık…

Etiketler: » »
#

SENDE YORUM YAZ

10+7 = ?