Kategori: Sağlık

Çubuk sağlık haber

  • İlçe Sağlık Müdürü Tandoğan oldu

    İlçe Sağlık Müdürü Tandoğan oldu

    Ankara’nın Çubuk ilçesinde İlçe Sağlık Müdürlüğü görevine Hasan Tandoğan getirildi.

    Çubuk İlçe Sağlık Müdürlüğü koltuğuna oturan Hasan Tandoğan yaptığı bilgilendirmede; “Zamana bir not daha düşelim. 01.12.2025 tarihi itibariyle memleketim Çubuk’ta ilçe sağlık müdürlüğünde göreve başlamış bulunmaktayım. Allah’ım inandığımız yolda dosdoğru olmayı güzel işler yapmayı nasip eylesin” diye açıkladı.

    Hasan Tandoğan kimdir?

    Çubuk’un Ağılcık Mahallesinde doğdu. Evli 1 çocuk babası.

  • İlk plazma ilaç üretim tesisi buraya kuruluyor

    İlk plazma ilaç üretim tesisi buraya kuruluyor

    Ankara’nın Çubuk ilçesinde Türk Kızılay ve Güney Koreli bir firma arasında imzalanan stratejik işbirliği anlaşması kapsamında, Türkiye’nin ilk plazma kaynaklı ilaç üretim tesisi kurulacak.

    Türk Kızılay’dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin plazma türevli ilaçlarda dışa bağımlılığını sonlandırmayı hedefleyen bu dev yatırım, Çubuk’un sağlık sanayisinde kritik bir merkez haline gelmesine kapı aralayacak. Projede, Kızılay Yatırım ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da ana paydaşlar arasında yer aldı.

    Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, konuşmasında: “Bölgede gerçekleştirilen bu proje, Türkiye’nin hayati plazma kaynaklı ilaçlarda kendi kendine yeterliliğini tesis etme yolunda atılmış çok önemli bir adımdır. Türk Kızılay olarak milletimiz adına bu stratejik yatırımı üstlenmekten büyük bir gurur duyuyoruz”dedi.

    Kurulacak tesis sayesinde; İmmünoglobulin, Albümin ve Faktör VIII gibi hayati plazma türevli ilaçlar ilk kez Türkiye’de yerli olarak üretilecek. Bu durum hem sağlık güvenliğine hem de tedarik zincirinin sürdürülebilirliğine büyük katkı sağlayacak. Yerli üretimle birlikte dışa bağımlılığın azalması, Türkiye’nin sağlık altyapısını daha dayanıklı hale getirecek.

    Tesisin Çubuk’a kurulacak olması, ilçe için birçok alanda yeni bir dönemin kapısını aralayacak: Yüksek teknoloji içeren bir sağlık yatırımının ilçeye kazandırılması, nitelikli istihdamın artması, Çubuk’un Ankara ve Türkiye ölçeğinde stratejik bir sağlık üretim merkezi haline gelmesi ve yan sanayi ve lojistik faaliyetlerinde hareketlilik kazandıracak.

    Üretilmesi planlanan ilaçların tamamı yüksek maliyetli ve dışarıdan temin edilen ürünler olduğu için yerli üretim, ülke ekonomisine de ciddi katkı sağlayacağı düşünülüyor.

  • Hasat ile birlikte Çubuk Turşusunun kurulumu başladı

    Hasat ile birlikte Çubuk Turşusunun kurulumu başladı

    Ankara’nın Çubuk ilçesinde coğrafi işaretli belgesi olan Çubuk Turşusu’nun eş zamanlı hem salatalık hasadı hem de aynı zamanda turşu kurulumu başladı.

    İlçede, turşu üretiminde kullanılmak üzere binlerce dönüm alanda sebze üretimi gerçekleştiriliyor. Üreticiler, mayıs ayında ektiği tohumları gözü gibi bakarak yeşil hale getirdi. Çocuk gibi ilgilenilen saltalıklar işçiler tarafından toplandı. Taze taze toplanan salatalıklar geleneksel yöntemlerle özenle işlenerek turşuya dönüştürülüyor.

    Üreticiler kendi tarla ve bahçelerinde ürettikleri sebzeleri kuyu suyu kullanarak turşu yapıyor.  İlçenin doğal kaynak suyu ile temiz havası ve geleneksel yöntemlerle aromalı olarak kurulan tuşular 7’den 77’ye herkes tarafından tüketiliyor. Turşular kurulduktan sonra yaklaşık 1 ay gibi süreyle fermente dönemine bırakılıyor.

    İlçe halkının çoğunluğu Çubuk turşusunun yapım aşamasında işin bir ucundan tuttuğu gözle görülmektedir. Salatalıklar, bahçe ile tarladan toplanıyor, yıkanıyor ve iğneleniyor. Ardından sevgi ve dua ile turşular kuruluyor. Kurulan Çubuk turşusu kütür kütür olması ilk önceliğimizdir. Coğrafi işaret belgeli olması dolayısıyla Çubuk Turşusu doğal ve katkısız oluyor. Turşular perakende ve toptan olarak ilçe içinde ülke genelinde ve dünya pazarında satılmaktadır. İsteyen internet üzerinden online olarak ev ve işyerinizin kapısına kadar anlaşmalı kargo şirketi ile teslim ediliyor. Yılardır kalite ve lezzetten taviz vermeyen Çubuk Turşusu gelecek nesilleri doğal beslemek için çalışıyor. Diğer turşulardan farkı ise doğal ve lezzetli olması farkının da bir kez yenmesi ile damakta güzel bir tat bırakması.

  • Doktor uyardı içtiğimiz suya dikkat edelim

    Doktor uyardı içtiğimiz suya dikkat edelim

    Eski Çubuk Belediye başkanı ve aynı zamanda da doktor olan Tuncay Acehan, mevsimin salgın hastalıkları ve sebeplerine dikkat çekerek, vatandaşları uyardı.

    KIRSAL SULARIN İÇİMİ ÇOK GÜZEL OLABİLİR, AMA GÜVENLİ OLMAYABİLİR.

    Yaz mevsim dolayısıyla, barsak enfeksiyonları (amipli dizanteri, bakteriyel-viral diare ) salgın düzeyinde arttı.

    Acehan, Çubuk’ta son zamanlarda ilçede sık görülen salgının nedenini şu şekilde sıraladı;

    1. Temiz olmayan suların içilmesi. (en sık görülen gastroenterit sebebi)
    2. Sıcakta çabuk bozulan bir kesimi pişen bir kesimi çiğ kalan ızgara, döner, köfte vb. gıdaların tüketilmesi. (yazın, fırın ve haşlama türü, iyi pişirilmiş besinler doğru seçimdir)
    3. Kirli sularla sulanan çiğ sebzelerin iyi yıkanmaması.
    4. Dondurulmuş gıdaların transferi sırasında soğuk zincir kuralına uyulmaması.
    5. Deep-freezden çıkarılan et ve süt içeren gıdaların erimeye bırakılıp tekrar dondurulması.

    Tularemi Olguları Gelmeye Başladı

    Kırsal alan pınarlarından ve köy çeşmelerinden getirilen kaynak suları, lezzet ve sertlik derecesi açısından kaliteli olabilir. Ancak, kaynağında temiz olan bu suların depoları düzenli dezenfeksiyon yapılmıyorsa ve iyi korunmuyorsa, su boru hatları hijyenik değilse, vahşi hayvanlar ve kemirgenler en çok da fareler tarafından kirletilmiş olabilir. En korkulan da farelerden geçen tularemi mikrobudur. Tularemi kuşkulu olgular, gelmeye başladı.

    İşte Bu Nedenle,  Köy Çeşmelerinden Evinize  Getirdiğiniz ve İçtiğiniz Kırsal Alan Kaynak  Sularına Dikkat Edin…!!

    En güvenilir su,  membran arıtma,  u.v.   ve klorlama sisteminden geçen ev çeşmemizden akan arıtılmış belediye suyudur. ASKİ suyu, hijyenik koşulları yeterince sağlamayan köy/kırsal kesim çeşme/pınar sularından ve markette satılan plastik ambalajlı hazır sulardan bile, daha güvenilirdir.  Tek sorun, su ileti borularında çürüme ve delinme olasılığıdır.  Çubuğun su iletim hattı %85 oranda,  100 yıl dayanıklı mavi borularla değiştirilmiştir. Eee… bu suları kırsalda yaşayan halkımız içiyor, onlara niye bir şey olmuyor? diye bir soru aklınıza gelebilir. Yanıt: Uzun yıllar aynı suyu içenlerin barsak florası artık dirençli ve şerbetlidir. Zaten,  diyare tanısı konulan ve tedaviye alınan ishal olgularının çoğu, güçlü barsak florası henüz tamamlanmamış 14 yaş altı çocuklardır. İlla köy pınarından su içeceğiz derseniz, o zaman kaynatmanız veya klor damla kullanmanız gerekiyor. Son uyarım:  Evde kullandığınız portabl ticari arıtma sistemleri ve cihazları tularemi-dizanteri bakterilerini ve rota virüsleri yok etmek için yeterli değildir.

  • Çubuk’ta kene bir genci hayattan kopardı

    Çubuk’ta kene bir genci hayattan kopardı

    Ankara’nın Çubuk ilçesinde kene ısırması sonucu Burak Boşdurmaz (24) hayatını kaybetti.

    Çubuk’a 20 km uzaklıkta bulunan Yukarı Çavundur Mahallesi’nde yaşayan Burak Boşdurmaz, yaklaşık 10 gün önce kene ısırması sonucu hastaneye kaldırıldı. 24 yaşındaki Genç adamın bu sabah saatlerinde tedavi gördüğü Etlik Şehir Hastanesi’nde hayatını kaybettiği öğrenildi.

    KENE UYARI

    Ülke genelinde olduğu gibi Çubuk’ta da havaların ısınmasıyla birlikte kene vakası ortaya çıkmaya başladı. Çubuk’ta insanları çeşitli yerlerinden ısıran keneler hastanede yapılan operasyon ile çıkarılıyor. Yetkililer; Kene ısırmalarına karşı dikkatli olunması ve kene vakası sonucunda hiçbir müdahalede bulunmayarak, derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması konusunda uyarıyor.

    Havaların ısınması ile ilçemiz kırsalında kene tehlikesi artmaktadır. Masum bir doğa yürüyüşü hayatımızı karartmasın, Doğada piknik ve gezinti yapan vatandaşların çocukları ve kendileri üzerlerinde kene taraması yapması hayati önem taşımaktadır, Bilinçli herkesin malumudur ki Kırım Kongo Kanamalı Hastalığının müsebbibi kene popülasyonu ilçemiz kırsalında yaygın bir biçimde bulunmakta, bu hastalık ölümle sonuçlanabilecek sonuçlar doğurmaktadır. Yine malumunuzdur; kene ile mücadele ne belediyenin ilaçlaması ile nede başka başka ilaçlama yöntemleri ile önüne geçilebilecek bir durum değildir. Tek mücadele yöntemi doğada serbestçe hayatını idame ettirmesi gereken, ama bizim 250 gr eti için hunharca katlettiğimiz keklik ve bıldırcınlardır. Hem kendinize, hem bize hem de hayvanlara acıyın.

    Kene vakası köy, kırsal ve piknik alanların tehdit oluşturuyor

    Sadece birkaç dakikalık bir müdahaleyi göz ardı ederek, kendi hayatınızı tehlikeye atmayın. Son yıllarda daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz dönemlerinde artış gösteren ve ağırlıklı olarak keneler aracılığıyla bulaşan virütik bir hastalıktır. İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, sonra 1956 yılında Kongo’da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır. Keneler, kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların (inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vb.) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan insanlara da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal bölgelerde ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle birlikte kentsel alanlardaki uygun ortamlarda da bulunabilirler. Virüs ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı salgılarlar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da hastalık bulaşabilir.

    Kenelerin kan emişi genellikle uzun bir süreçtir

    Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede kan emişini bırakmazlar. Kan emmeye başlayan kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt içine sokar ve doyuncaya kadar çıkartmaz. Bu hortum, geri çıkışı engellemek için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi çıkartmak için zorlamamak gerekir. Çok zorlandığında sıvıyı erken salgılayıp virüsü bulaştırabilir veya boru kısmı koparak cilt içinde kalabilir. Ayrıca, zorlama kenenin patlayarak enfekte sıvı ve kanının cildimizdeki çiziklerden ya da gözümüze sıçrayarak bulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle vücuda yapışık kene görüldüğünde bir cımbızla ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola oynatılıp bir vida gibi çıkartılmaya çalışmalı ya da bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır.

    Hastalık oluşması ve bulguları: Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir. Hasta hayvanın kan ve vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir. Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bulguları ile başlar. Bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir. İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları, gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir. Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir. Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir.

    Tedavi: Diğer çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp daha çok destek tedavisi ve bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar uygulanmaktadır. Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyredebilen hastalık öldürücü olabilmektedir. Hastalığa karşı aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz koruyucu bir aşı geliştirilememiştir. Korunma: Hastalık, kenelerin sokması sonrası salgıladıkları sıvıyla, kenelerin çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan sıvı ve kanıyla veya kene sokması sonucu virüsü alıp hasta olmuş hayvanların kan ve salgıları ile bulaşabilmektedir.

    Bu nedenle: Mera ve meskenlerde yerleşik keneler kan emerek beslenirler. Hayvanları kenelerden uzak tutarak kenelerin yayılmaları engellenmelidir. Yeşil ve piknik alanlarına gidildiğinde (su kenarları, otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar) uzun giysiler giymeli, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap içine konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırılmalıdır. Dönüşte tüm vücut kontrol edilip yapışık kene olup olmadığına bakılmalıdır. Yeşil alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve jeller cilde sürülebilir veya giysilere emdirilebilir. Bu maddelerin az da olsa sağlık sakıncaları olduğu dikkate alınmalıdır. Hayvan besliyorsanız hayvanlarınızı dolaştırırken onlara da bu sıvılardan sürebilirsiniz. Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde keneyi çıkartmak için fazla zorlamamalı, halk arasında yaygın olduğu şekliyle sigara veya kibritle yakma, kenenin üzerine kolonya, alkol veya diğer kimyasal maddeler uygulanmamalıdır. Bu maddeler kenenin daha erken aşamada kusmasına ve enfekte sıvıyı vücudumuza salgılamasına neden olabilir. Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde eldiven takarak ve bir cımbız ile kene vücuda yapışık ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola sallanarak bir vida gibi çıkartılmalı veya bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır. Hasta kişiler ile temasta vücut sıvıları aracılığıyla bulaşma olabileceği unutulmamalıdır.

    Mercimek büyüklüğünde olan insana kendinden kaç kat büyük etki veriyor

    İnsan ölümüne neden olan kene, tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken bir hayvan oldu. Kene ısırması sonucu kişilerde durum; ateş, halsizlik, burun kanaması, deride yaygın peteşiyal kanamalar, eklem ağrıları yakınmaları ile başvuran ve lökopeni 1100-2100 (kanda beyaz küre düşüklüğü), trombositopeni 27000 – 34000 (kanda pıhtılaşma hücrelerinin düşüklüğü) Karaciğer Fonksiyon Testleri yüksekliği laboratuar bulguları ile belirti gösteriyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateş ( KKKA) ön tanısı konulan kişi hemen Şehir Hastanesine sevk edilerek, Enfeksiyon Hastalıkları bölümünde tedavi altında alınıyor. Geçtiğimiz yıllarda ilçemizde kene ısırması sonucu KKKA tanısıyla ölüm olayları bildirilmişti. Çoğu kene ısırığı ağrıya neden olmadan sadece kızarıklık, şişme veya deride hassasiyet gibi hafif işaret ve belirtilere neden olur.  Ancak bazı keneler insanlara önemli hastalıklara neden olan mikroorganizmaları bulaştırır.  Genel olarak; hastalık yaymak için kenenin en az 24 saat boyunca deride yapışık kalması gerekir.  Bunun için fark edildiği anda dikkatli bir şekilde yapıştığı yerden çıkarılması çok önemlidir. Şimdiye kadar kene ile insanlara bulaşan 20 farklı hastalık tanımlanmıştır. Araştırmalar neticesinde kene ısırması yoluyla en sık olarak bulaşan hastalığın lyme hastalığı olduğu bildirilmektedir. Kenelerle insanlara taşınan hastalıklar arasında kırım kongo kanamalı ateşi, kayalık dağlar benekli ateşi gibi ölümcül olanları da bulunur. Kırım Kongo kanamalı ateşi, kenelerle bulaşan, ateş ve kanamayla seyreden ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık etkeni hastalıkla aynı ismi taşıyan bir virüstür.  Kırım Kongo virüsü, dünyadaki en tehlikeli kene ile bulaşan virüstür. Sık görülen bir hastalık değildir ve bu sebeple önemli bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaz. Fakat özellikle sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu ülkelerde sağlık personeli üzerinde önemli etkileri bulunur.  Çünkü kene, hastalığın bulaşmasında vektör önemli olmasına rağmen, daha ileri ikincil vakalar insandan insana bulaş yoluyla yayılır. Hastalık sıklıkla virüs içeren kan ve vücut sıvılarına deri veya mukozal maruziyet sonucunda insandan insana bulaşır. 2006 yılında ülkemiz Karadeniz bölgesindeki salgın meydana gelmiş ve düzinelerce insan kırım kongo ateşine yakalanmıştır. Kırım kongo ateşi, kanamalı hastalığa ilerleyen ve spesifik olmayan ateş ile başlar. Enfeksiyonun yayılmasını sınırlandırmak için bazı önlemler alınması şarttır. Bu önlemlerden bazıları; Hastaların bakımında evrensel hijyen kurallarına uymak Zamanında enfeksiyon kontrolü önlemleri almak Maruz kaldıktan sonra sağlık çalışanlarına destek tedavi uygulamak şeklinde sıralanabilir. Bu uygulamalara ek olarak kene popülasyonunu kontrol etmek için pestisit kullanımı gibi topluluk temelli kontrol önlemleri, hastalığın yayılmasını azaltmak ve toplumda daha fazla görülmesini önlemek için gereklidir.

    Kırım kongo kanamalı ateşi belirtileri nelerdir?

    Aniden başlayan baş ağrısı, baş dönmesi, yüksek ateş, bel ağrısı, eklem ağrısı, karın ağrısı ve kusma gibi başlangıç belirtileri gösterir. Gözlerde, yüzde, boğazda kızarıklık ve damakta kırmızı lekeler yaygın olarak görülen belirtilerdir. Sarılık ve şiddetli vakalarda bilinç bulanıklığı da bu belirtilere eşlik edebilir. Daha ileri evrelerde cilt altı kanamalara bağlı deride ciddi morarma, şiddetli burun kanaması ve enjeksiyon bölgelerinde kontrolsüz kanamalar görülür. Kanama deri ve mukoza dışında, iç organlarda da görülebilir. İç kanama kan dolaşımında çöküntü veya şok sendromu ile sonuçlanabilir. Hastalığın ikinci haftasında karaciğer, böbrek veya dolaşım bozukluğu ölümle sonuçlanabilir. Araştırmalara göre hastalığın neredeyse %50 oranında ölümcül seyrettiği tespit edilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda ilçemizde kene ısırması sonucu KKKA tanısıyla ölüm olayları bildirilmişti.

    Kırım kongo kanamalı ateşi tedavisi nasıl yapılır?

    Hastalığın tedavisi öncelikli olarak destekleyici amaçla yapılır. Sıvı ve elektrolit bozukluklarının düzeltilmesi, oksijen desteği ve ikincil enfeksiyonların uygun tedavisine özen göstermek önem taşır. Etken virüs ribavirin isimli antiviral ilaç ile sınırlandırılarak tedavi edilmeye çalışılır.

    Kene ısırdığında neler yapılmalı?

    Keneyi derhal ve dikkatlice çıkarmak büyük önem taşır. Bunun için vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmek gerekir. Keneyi çıkarmak için önce eldiven giyilip işleme başlanır. Mümkün olduğunca derinden ve kenenin ağzına en yakın noktadan yakalamak, özellikle kafa ve ağız parçaları olmak üzere, kenenin hiç kalıntı bırakmadan çıkarılması için önemlidir. Bunun için temiz ince uçlu bir cımbız veya forseps kullanılır. Kene yavaş ve sürekli bir yukarı yönlü hareketle nazikçe çekilip kıvırmadan çıkarılır. Kene, asla çıplak elle tutulmamalı, cımbız veya elle sıkılmamalı veya kıvrılıp bükülmemelidir. Çıkarma işleminden sonra eller ve ısırık alanı sabun ve sıcak suyla yıkanır ve alkolle dezenfekte edilir. Keneyi çıkarmak için kesinlikle vazelin, tırnak cilası, nane yağı ya da sıcak kibrit gibi maddeler kullanılmamalıdır. Çünkü bu gibi maddeler kenede bulunan enfekte sıvıların cilde salınmasına neden olabilir. Kene yapıştığı yerden çıktıysa bir kaba koyarak derin dondurucuda saklanması, daha sonra görülebilecek herhangi bir belirtide kenenin doktor tarafından incelenmesi için önem taşır. Kene ısırmasından sonra şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, kusma, kas ağrıları ya da vücudunuzun herhangi bir bölgesinde felç bulguları ortaya çıkarsa derhal 112’yi arayıp ambulans çağırmanız hayati bir önem taşır. Eğer keneyi evde çıkarmaya çalıştıysanız ve kenenin baş, ağız ya da başka kısımları ciltte kaldıysa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir.

  • Havalar ısındı kene tehlikesi var

    Havalar ısındı kene tehlikesi var

    Ülke genelinde olduğu gibi Çubuk’ta da havaların ısınmasıyla birlikte kene vakası ortaya çıkmaya başladı.

    Çubuk’ta insanları çeşitli yerlerinden ısıran keneler hastanede yapılan operasyon ile çıkarılıyor. Yetkililer; Kene ısırmalarına karşı dikkatli olunması ve kene vakası sonucunda hiçbir müdahalede bulunmayarak, derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması konusunda uyarıyor.

    Havaların ısınması ile ilçemiz kırsalında kene tehlikesi artmaktadır. Masum bir doğa yürüyüşü hayatımızı karartmasın, Doğada piknik ve gezinti yapan vatandaşların çocukları ve kendileri üzerlerinde kene taraması yapması hayati önem taşımaktadır, Bilinçli herkesin malumudur ki Kırım Kongo Kanamalı Hastalığının müsebbibi kene popülasyonu ilçemiz kırsalında yaygın bir biçimde bulunmakta, bu hastalık ölümle sonuçlanabilecek sonuçlar doğurmaktadır. Yine malumunuzdur; kene ile mücadele ne belediyenin ilaçlaması ile nede başka başka ilaçlama yöntemleri ile önüne geçilebilecek bir durum değildir. Tek mücadele yöntemi doğada serbestçe hayatını idame ettirmesi gereken, ama bizim 250 gr eti için hunharca katlettiğimiz keklik ve bıldırcınlardır. Hem kendinize, hem bize hem de hayvanlara acıyın.

    Kene vakası köy, kırsal ve piknik alanların tehdit oluşturuyor

    Sadece birkaç dakikalık bir müdahaleyi göz ardı ederek, kendi hayatınızı tehlikeye atmayın. Son yıllarda daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz dönemlerinde artış gösteren ve ağırlıklı olarak keneler aracılığıyla bulaşan virütik bir hastalıktır. İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, sonra 1956 yılında Kongo’da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır. Keneler, kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların (inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vb.) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan insanlara da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal bölgelerde ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle birlikte kentsel alanlardaki uygun ortamlarda da bulunabilirler. Virüs ile bulaşmış keneler, kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı salgılarlar. Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır. Kan emdikleri ve virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle birlikte hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da hastalık bulaşabilir.

    Kenelerin kan emişi genellikle uzun bir süreçtir

    Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede kan emişini bırakmazlar. Kan emmeye başlayan kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt içine sokar ve doyuncaya kadar çıkartmaz. Bu hortum, geri çıkışı engellemek için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi çıkartmak için zorlamamak gerekir. Çok zorlandığında sıvıyı erken salgılayıp virüsü bulaştırabilir veya boru kısmı koparak cilt içinde kalabilir. Ayrıca, zorlama kenenin patlayarak enfekte sıvı ve kanının cildimizdeki çiziklerden ya da gözümüze sıçrayarak bulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle vücuda yapışık kene görüldüğünde bir cımbızla ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola oynatılıp bir vida gibi çıkartılmaya çalışmalı ya da bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır.

    Hastalık oluşması ve bulguları: Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir. Hasta hayvanın kan ve vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir. Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bulguları ile başlar. Bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir. İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları, gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir. Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir. Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir.

    Tedavi: Diğer çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp daha çok destek tedavisi ve bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar uygulanmaktadır. Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyredebilen hastalık öldürücü olabilmektedir. Hastalığa karşı aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz koruyucu bir aşı geliştirilememiştir. Korunma: Hastalık, kenelerin sokması sonrası salgıladıkları sıvıyla, kenelerin çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan sıvı ve kanıyla veya kene sokması sonucu virüsü alıp hasta olmuş hayvanların kan ve salgıları ile bulaşabilmektedir.

    Bu nedenle: Mera ve meskenlerde yerleşik keneler kan emerek beslenirler. Hayvanları kenelerden uzak tutarak kenelerin yayılmaları engellenmelidir. Yeşil ve piknik alanlarına gidildiğinde (su kenarları, otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar) uzun giysiler giymeli, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap içine konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırılmalıdır. Dönüşte tüm vücut kontrol edilip yapışık kene olup olmadığına bakılmalıdır. Yeşil alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve jeller cilde sürülebilir veya giysilere emdirilebilir. Bu maddelerin az da olsa sağlık sakıncaları olduğu dikkate alınmalıdır. Hayvan besliyorsanız hayvanlarınızı dolaştırırken onlara da bu sıvılardan sürebilirsiniz. Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde keneyi çıkartmak için fazla zorlamamalı, halk arasında yaygın olduğu şekliyle sigara veya kibritle yakma, kenenin üzerine kolonya, alkol veya diğer kimyasal maddeler uygulanmamalıdır. Bu maddeler kenenin daha erken aşamada kusmasına ve enfekte sıvıyı vücudumuza salgılamasına neden olabilir. Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde eldiven takarak ve bir cımbız ile kene vücuda yapışık ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola sallanarak bir vida gibi çıkartılmalı veya bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır. Hasta kişiler ile temasta vücut sıvıları aracılığıyla bulaşma olabileceği unutulmamalıdır.

    Mercimek büyüklüğünde olan insana kendinden kaç kat büyük etki veriyor

    İnsan ölümüne neden olan kene, tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken bir hayvan oldu. Kene ısırması sonucu kişilerde durum; ateş, halsizlik, burun kanaması, deride yaygın peteşiyal kanamalar, eklem ağrıları yakınmaları ile başvuran ve lökopeni 1100-2100 (kanda beyaz küre düşüklüğü), trombositopeni 27000 – 34000 (kanda pıhtılaşma hücrelerinin düşüklüğü) Karaciğer Fonksiyon Testleri yüksekliği laboratuar bulguları ile belirti gösteriyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateş ( KKKA) ön tanısı konulan kişi hemen Şehir Hastanesine sevk edilerek, Enfeksiyon Hastalıkları bölümünde tedavi altında alınıyor. Geçtiğimiz yıllarda ilçemizde kene ısırması sonucu KKKA tanısıyla ölüm olayları bildirilmişti. Çoğu kene ısırığı ağrıya neden olmadan sadece kızarıklık, şişme veya deride hassasiyet gibi hafif işaret ve belirtilere neden olur.  Ancak bazı keneler insanlara önemli hastalıklara neden olan mikroorganizmaları bulaştırır.  Genel olarak; hastalık yaymak için kenenin en az 24 saat boyunca deride yapışık kalması gerekir.  Bunun için fark edildiği anda dikkatli bir şekilde yapıştığı yerden çıkarılması çok önemlidir. Şimdiye kadar kene ile insanlara bulaşan 20 farklı hastalık tanımlanmıştır. Araştırmalar neticesinde kene ısırması yoluyla en sık olarak bulaşan hastalığın lyme hastalığı olduğu bildirilmektedir. Kenelerle insanlara taşınan hastalıklar arasında kırım kongo kanamalı ateşi, kayalık dağlar benekli ateşi gibi ölümcül olanları da bulunur. Kırım Kongo kanamalı ateşi, kenelerle bulaşan, ateş ve kanamayla seyreden ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık etkeni hastalıkla aynı ismi taşıyan bir virüstür.  Kırım Kongo virüsü, dünyadaki en tehlikeli kene ile bulaşan virüstür. Sık görülen bir hastalık değildir ve bu sebeple önemli bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaz. Fakat özellikle sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu ülkelerde sağlık personeli üzerinde önemli etkileri bulunur.  Çünkü kene, hastalığın bulaşmasında vektör önemli olmasına rağmen, daha ileri ikincil vakalar insandan insana bulaş yoluyla yayılır. Hastalık sıklıkla virüs içeren kan ve vücut sıvılarına deri veya mukozal maruziyet sonucunda insandan insana bulaşır. 2006 yılında ülkemiz Karadeniz bölgesindeki salgın meydana gelmiş ve düzinelerce insan kırım kongo ateşine yakalanmıştır. Kırım kongo ateşi, kanamalı hastalığa ilerleyen ve spesifik olmayan ateş ile başlar. Enfeksiyonun yayılmasını sınırlandırmak için bazı önlemler alınması şarttır. Bu önlemlerden bazıları; Hastaların bakımında evrensel hijyen kurallarına uymak Zamanında enfeksiyon kontrolü önlemleri almak Maruz kaldıktan sonra sağlık çalışanlarına destek tedavi uygulamak şeklinde sıralanabilir. Bu uygulamalara ek olarak kene popülasyonunu kontrol etmek için pestisit kullanımı gibi topluluk temelli kontrol önlemleri, hastalığın yayılmasını azaltmak ve toplumda daha fazla görülmesini önlemek için gereklidir.

    Kırım kongo kanamalı ateşi belirtileri nelerdir?

    Aniden başlayan baş ağrısı, baş dönmesi, yüksek ateş, bel ağrısı, eklem ağrısı, karın ağrısı ve kusma gibi başlangıç belirtileri gösterir. Gözlerde, yüzde, boğazda kızarıklık ve damakta kırmızı lekeler yaygın olarak görülen belirtilerdir. Sarılık ve şiddetli vakalarda bilinç bulanıklığı da bu belirtilere eşlik edebilir. Daha ileri evrelerde cilt altı kanamalara bağlı deride ciddi morarma, şiddetli burun kanaması ve enjeksiyon bölgelerinde kontrolsüz kanamalar görülür. Kanama deri ve mukoza dışında, iç organlarda da görülebilir. İç kanama kan dolaşımında çöküntü veya şok sendromu ile sonuçlanabilir. Hastalığın ikinci haftasında karaciğer, böbrek veya dolaşım bozukluğu ölümle sonuçlanabilir. Araştırmalara göre hastalığın neredeyse %50 oranında ölümcül seyrettiği tespit edilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda ilçemizde kene ısırması sonucu KKKA tanısıyla ölüm olayları bildirilmişti.

    Kırım kongo kanamalı ateşi tedavisi nasıl yapılır?

    Hastalığın tedavisi öncelikli olarak destekleyici amaçla yapılır. Sıvı ve elektrolit bozukluklarının düzeltilmesi, oksijen desteği ve ikincil enfeksiyonların uygun tedavisine özen göstermek önem taşır. Etken virüs ribavirin isimli antiviral ilaç ile sınırlandırılarak tedavi edilmeye çalışılır.

    Kene ısırdığında neler yapılmalı?

    Keneyi derhal ve dikkatlice çıkarmak büyük önem taşır. Bunun için vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmek gerekir. Keneyi çıkarmak için önce eldiven giyilip işleme başlanır. Mümkün olduğunca derinden ve kenenin ağzına en yakın noktadan yakalamak, özellikle kafa ve ağız parçaları olmak üzere, kenenin hiç kalıntı bırakmadan çıkarılması için önemlidir. Bunun için temiz ince uçlu bir cımbız veya forseps kullanılır. Kene yavaş ve sürekli bir yukarı yönlü hareketle nazikçe çekilip kıvırmadan çıkarılır. Kene, asla çıplak elle tutulmamalı, cımbız veya elle sıkılmamalı veya kıvrılıp bükülmemelidir. Çıkarma işleminden sonra eller ve ısırık alanı sabun ve sıcak suyla yıkanır ve alkolle dezenfekte edilir. Keneyi çıkarmak için kesinlikle vazelin, tırnak cilası, nane yağı ya da sıcak kibrit gibi maddeler kullanılmamalıdır. Çünkü bu gibi maddeler kenede bulunan enfekte sıvıların cilde salınmasına neden olabilir. Kene yapıştığı yerden çıktıysa bir kaba koyarak derin dondurucuda saklanması, daha sonra görülebilecek herhangi bir belirtide kenenin doktor tarafından incelenmesi için önem taşır. Kene ısırmasından sonra şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, kusma, kas ağrıları ya da vücudunuzun herhangi bir bölgesinde felç bulguları ortaya çıkarsa derhal 112’yi arayıp ambulans çağırmanız hayati bir önem taşır. Eğer keneyi evde çıkarmaya çalıştıysanız ve kenenin baş, ağız ya da başka kısımları ciltte kaldıysa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir.

    Haber: Müfit Onbaşı – (DHA) – Çubuk Aksiyon Haber Ajansı

  • Mevsimin salgın hastalıkları ve sebepleri

    Mevsimin salgın hastalıkları ve sebepleri

    Eski Çubuk Belediye başkanı ve aynı zamanda da doktor olan Tuncay Acehan, mevsimin salgın hastalıkları ve sebeplerine dikkat çekerek, vatandaşları uyardı.

    Köy çeşmelerinden evinize getirdiğiniz ve içtiğiniz kırsal alan pınar sularına dikkat çeken Acehan; yaz mevsim dolayısıyla, bağırsak enfeksiyonları (amipli dizanteri, bakteriyel-viral, diare ) salgın düzeyinde arttığını belirterek nedenini açıkladı.

    Acehan, Çubuk’ta son zamanlarda ilçede sık görülen salgının sebeplerini şu şekilde sıraladı.

    1. Temiz olmayan suların içilmesi.
    2. Sıcakta çabuk bozulan bir kesimi pişen, bir kesimi çiğ kalan ızgara, döner, köfte vb. gıdaların tüketilmesi.
    3. Kirli sularla sulanan çiğ sebzelerin iyi yıkanmaması.
    4. Dondurulmuş gıdaların transferi sırasında soğuk zincir kuralına uyulmaması.
    5. Deep-freezden çıkarılan et ve süt içeren gıdaların erimeye bırakılıp tekrar dondurulması.

    Kırsal alan pınarlarından ve köy çeşmelerinden getirilen kaynak suları, lezzet ve sertlik derecesi açısından kaliteli olabilir. Ancak, kaynağında temiz olan bu suların depoları düzenli dezenfeksiyon yapılmıyorsa ve iyi korunmuyorsa, su boru hatları hijyenik değilse, vahşi hayvanlar ve kemirgenler en çok da fareler tarafından kirletilmiş olabilir. En korkulan da farelerden geçen tularemi mikrobudur.

    En güvenilir su, membran arıtma, u.v. ve klorlama sisteminden geçen ev çeşmemizden akan arıtılmış belediye suyudur. ASKİ suyu, markette satılan hazır sulardan bile, daha güvenilirdir. Tek sorun, su ileti borularında çürüme ve delinme olasılığıdır.  Çubuğun su iletim hattı %85 oranda, 100 yıl dayanıklı mavi borularla değiştirilmiştir.

    Eee bu suları kırsalda yaşayan halkımız içiyor, onlara niye bir şey olmuyor? Diye bir soru aklınıza gelebilir.

    Yanıt: Uzun yıllar aynı suyu içenlerin bağırsak florası artık dirençli ve şerbetlidir. Zaten, diyare tanısı konulan ve tedaviye alınan ishal olgularının çoğu, güçlü bağırsak florası henüz tamamlanmamış 14 yaş altı çocuklardır.

    İlla köy pınarından su içeceğiz derseniz, o zaman kaynatmanız veya klor damla kullanmanız gerekiyor.

    Acehan, son olarak; evde kullandığınız portabl ticari arıtma sistemleri ve cihazları tularemi-dizanteri bakterilerini ve rota virüsları yok etmek için yeterli değildir”diye uyardı.

  • Kendisi küçük etkisi büyük kene ısırmalarına dikkat

    Kendisi küçük etkisi büyük kene ısırmalarına dikkat

    Çubuk’ta havaların ısınmasıyla birlikte kene ısırmaları meydana geldi. Doktor Tuncay Acehan bu konuda kırsal kesimde,  piknik, spor ve tarım amaçlı zaman geçiren kişilerin daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.

    Mercimek büyüklüğünde olan insana kendinden kaç kat büyük etki veren, hatta ölümüne neden olan kene, tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken bir hayvan oldu. Kene ısırması sonucu kişilerde durum; ateş, halsizlik, burun kanaması, deride yaygın peteşiyal kanamalar, eklem ağrıları yakınmaları ile başvuran ve lökopeni 1100-2100 (kanda beyaz küre düşüklüğü), trombositopeni 27000 – 34000 (kanda pıhtılaşma hücrelerinin düşüklüğü) Karaciğer Fonksiyon Testleri yüksekliği laboratuar bulguları ile belirti gösteriyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateş ( KKKA) ön tanısı konulan kişi hemen Şehir Hastanesine sevk edilerek, Enfeksiyon Hastalıkları bölümünde tedavi altında alınıyor. Geçtiğimiz yıllarda ilçemizde kene ısırması sonucu KKKA tanısıyla ölüm olayları bildirilmişti. Çoğu kene ısırığı ağrıya neden olmadan sadece kızarıklık, şişme veya deride hassasiyet gibi hafif işaret ve belirtilere neden olur.  Ancak bazı keneler insanlara önemli hastalıklara neden olan mikroorganizmaları bulaştırır.  Genel olarak; hastalık yaymak için kenenin en az 24 saat boyunca deride yapışık kalması gerekir.  Bunun için fark edildiği anda dikkatli bir şekilde yapıştığı yerden çıkarılması çok önemlidir. Şimdiye kadar kene ile insanlara bulaşan 20 farklı hastalık tanımlanmıştır. Araştırmalar neticesinde kene ısırması yoluyla en sık olarak bulaşan hastalığın lyme hastalığı olduğu bildirilmektedir. Kenelerle insanlara taşınan hastalıklar arasında kırım kongo kanamalı ateşi, kayalık dağlar benekli ateşi gibi ölümcül olanları da bulunur. Kırım Kongo kanamalı ateşi, kenelerle bulaşan, ateş ve kanamayla seyreden ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık etkeni hastalıkla aynı ismi taşıyan bir virüstür.  Kırım Kongo virüsü, dünyadaki en tehlikeli kene ile bulaşan virüstür. Sık görülen bir hastalık değildir ve bu sebeple önemli bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaz. Fakat özellikle sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu ülkelerde sağlık personeli üzerinde önemli etkileri bulunur.  Çünkü kene, hastalığın bulaşmasında vektör önemli olmasına rağmen, daha ileri ikincil vakalar insandan insana bulaş yoluyla yayılır. Hastalık sıklıkla virüs içeren kan ve vücut sıvılarına deri veya mukozal maruziyet sonucunda insandan insana bulaşır. 2006 yılında ülkemiz Karadeniz bölgesindeki salgın meydana gelmiş ve düzinelerce insan kırım kongo ateşine yakalanmıştır. Kırım kongo ateşi, kanamalı hastalığa ilerleyen ve spesifik olmayan ateş ile başlar. Enfeksiyonun yayılmasını sınırlandırmak için bazı önlemler alınması şarttır. Bu önlemlerden bazıları; Hastaların bakımında evrensel hijyen kurallarına uymak Zamanında enfeksiyon kontrolü önlemleri almak Maruz kaldıktan sonra sağlık çalışanlarına destek tedavi uygulamak şeklinde sıralanabilir. Bu uygulamalara ek olarak kene popülasyonunu kontrol etmek için pestisit kullanımı gibi topluluk temelli kontrol önlemleri, hastalığın yayılmasını azaltmak ve toplumda daha fazla görülmesini önlemek için gereklidir.

    Kırım kongo kanamalı ateşi belirtileri nelerdir? 

    Aniden başlayan baş ağrısı, baş dönmesi, yüksek ateş, bel ağrısı, eklem ağrısı, karın ağrısı ve kusma gibi başlangıç belirtileri gösterir. Gözlerde, yüzde, boğazda kızarıklık ve damakta kırmızı lekeler yaygın olarak görülen belirtilerdir. Sarılık ve şiddetli vakalarda bilinç bulanıklığı da bu belirtilere eşlik edebilir.

    Daha ileri evrelerde cilt altı kanamalara bağlı deride ciddi morarma, şiddetli burun kanaması ve enjeksiyon bölgelerinde kontrolsüz kanamalar görülür. Kanama deri ve mukoza dışında, iç organlarda da görülebilir. İç kanama kan dolaşımında çöküntü veya şok sendromu ile sonuçlanabilir. Hastalığın ikinci haftasında karaciğer, böbrek veya dolaşım bozukluğu ölümle sonuçlanabilir. Araştırmalara göre hastalığın neredeyse %50 oranında ölümcül seyrettiği tespit edilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda ilçemizde kene ısırması sonucu KKKA tanısıyla ölüm olayları bildirilmişti.

    Kırım kongo kanamalı ateşi tedavisi nasıl yapılır?

    Hastalığın tedavisi öncelikli olarak destekleyici amaçla yapılır. Sıvı ve elektrolit bozukluklarının düzeltilmesi, oksijen desteği ve ikincil enfeksiyonların uygun tedavisine özen göstermek önem taşır. Etken virüs ribavirin isimli antiviral ilaç ile sınırlandırılarak tedavi edilmeye çalışılır.

    Kene ısırdığında neler yapılmalı?

    Keneyi derhal ve dikkatlice çıkarmak büyük önem taşır. Bunun için vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmek gerekir. Keneyi çıkarmak için önce eldiven giyilip işleme başlanır. Mümkün olduğunca derinden ve kenenin ağzına en yakın noktadan yakalamak, özellikle kafa ve ağız parçaları olmak üzere, kenenin hiç kalıntı bırakmadan çıkarılması için önemlidir. Bunun için temiz ince uçlu bir cımbız veya forseps kullanılır. Kene yavaş ve sürekli bir yukarı yönlü hareketle nazikçe çekilip kıvırmadan çıkarılır. Kene, asla çıplak elle tutulmamalı, cımbız veya elle sıkılmamalı veya kıvrılıp bükülmemelidir. Çıkarma işleminden sonra eller ve ısırık alanı sabun ve sıcak suyla yıkanır ve alkolle dezenfekte edilir. Keneyi çıkarmak için kesinlikle vazelin, tırnak cilası, nane yağı ya da sıcak kibrit gibi maddeler kullanılmamalıdır. Çünkü bu gibi maddeler kenede bulunan enfekte sıvıların cilde salınmasına neden olabilir. Kene yapıştığı yerden çıktıysa bir kaba koyarak derin dondurucuda saklanması, daha sonra görülebilecek herhangi bir belirtide kenenin doktor tarafından incelenmesi için önem taşır. Kene ısırmasından sonra şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, kusma, kas ağrıları ya da vücudunuzun herhangi bir bölgesinde felç bulguları ortaya çıkarsa derhal 112’yi arayıp ambulans çağırmanız hayati bir önem taşır. Eğer keneyi evde çıkarmaya çalıştıysanız ve kenenin baş, ağız ya da başka kısımları ciltte kaldıysa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir.

  • Çubuk’un hava kalitesi iyi ‘memnun edici’ ölçüldü

    Çubuk’un hava kalitesi iyi ‘memnun edici’ ölçüldü

    Ankara’nın hava kalitesinde, kış mevsimiyle birlikte başlayan düşüş sürüyor. Siteler’de üç aydır sağlıksız hava kalitesi ölçülürken, dört ilçede ölçümler ‘hassas’ seviyeye ulaştı.

    Hürriyet Ankara’nın son olarak kasım ayında gündeme getirdiği hava kalitesi ölçümleri, kent genelinde düşmeye devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hava kalite izleme istasyonlarından dün sabah alınan verilerine göre kent genelindeki 8 istasyondan sadece Çubuk’un hava kalitesi ‘memnun edici’ olarak ölçüldü. Motorlu taşıt kullanımının, fabrikaların ve çevreye fosil atık bırakan işletmelerin daha fazla oluğu Siteler bölgesinde hava kalitesi son üç ay olduğu gibi bir kez daha ‘sağlıksız’ olarak hesaplandı, ‘Herkes sağlık etkileri yaşamaya başlayabilir, hassas gruplar için ciddi sağlık etkileri söz konusu olabilir’ uyarısı yapıldı.

    Üç ay önce hava kalitesi ‘orta’ olarak hesaplanan Keçiören, Sıhhiye ve Sincan’da ise bu kez ölçüm sonuçları ‘hassas’ seviyeye ulaştı. Demetevler ile birlikte hava kalitesi ‘hassas’ olarak ölçülen bölge sayısı dörde çıktı. Hava kirliliği ‘hassas’ olan bölgeler için ise ‘Hassas gruplar için sağlık etkileri oluşabilir. Genel olarak kamunun etkilenmesi olası değildir’ uyarısında bulunuldu. Bahçelievler’de ise hava kalitesinin iyiye gitmesi dikkat çekti. Üç ay önce ‘hassas’ seviyede olan Bahçelievler, 24 Şubat’ta ‘orta’ seviyeyi gösterdi. Kayaş’ta ise üç ay önce olduğu gibi hava kalitesi bir kez daha ‘orta’ olarak hesaplandı.

    Kent genelindeki hava kirliliği oranlarını 18 Kasım’da ‘İlk Alarm Siteler’den’ haberiyle gündeme getirmiş ve düşmeye başlayan hava kalitesini Siteler’de ‘tehlikeli sınır’a yaklaşmaya başladığına dikkat çekmişti. Kasım ayındaki verilere göre Siteler’deki ölçüm merkezinde hava kalitesi ‘sağlıksız’, Keçiören, Kayaş, Sıhhiye ve Sincan’da hava kalitesi ‘orta’ olarak hesaplanmıştı. Demetevler ve Bahçelievler ‘hassas’, Çubuk ise ‘iyi’ olarak ölçülmüştü.

  • Başkanı Baki Demirbaş, korona virüse yakalandı

    Başkanı Baki Demirbaş, korona virüse yakalandı

    Çubuk ilçe belediye başkanı Baki Demirbaş’ın korona virüs testi pozitif çıktı.

    Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesinde yaptırdığı korona virüs test sonucu pozitif çıkan Başkan Demirbaş’ın sağlık durumunun iyi olduğu bilgisi öğrenildi.
    Sosyal medya adresinden açıklama yapan Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş: “ Kıymetli Hemşehrilerim; Dün yaptırdığım Covid-19 testinin sonucu maalesef pozitif çıktı. Sağlık durumum gayet iyi. Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesinde tedavi altında, emin ellerdeyim. Lütfen salgına karşı tedbirli olmayı ihmal etmeyin. Sağlıklı günlerde, daha güzel hizmetlerde buluşmak dileğiyle dualarınızı bekliyorum” diye bilgi verdi.

    Çubuk Belediye Başkanlığına ise meclis üyesi Oğuzhan Demirel’in vekalet edeceği belirtildi.

  • Dikkat! Çubuk’ta koronavirüs vakaları arttı

    Dikkat! Çubuk’ta koronavirüs vakaları arttı

    Çubuk Kaymakamı Adem Keleş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının tekrar arttığını belirterek, kaymakamlığın resmi sosyal medya adresinden vatandaşları kurallara uymaları konusunda uyardı.

    Keleş, yazılı açıklamasında; “Maalesef ilçemizde koronavirüs vakaları beklenenin aksine artış göstermektedir. Pandemiyle mücadele sürecinde büyük bir gayret ve fedakarlık göstererek ulaşılan başarılı sonuçların heba olmasına yol açacak tedbirsizlikleri ve kural ihlallerini üzüntü ve endişe ile müşahade etmekteyiz. Maalesef ilçemizde çarşı, pazar, park ve bahçeler gibi vatandaşların yoğunlaştığı alanlarda kurallara uyulmadığı endişesini sorumlu olan tüm hemşehrilerimiz hissediyor. Kısıtlamaların yoğun olduğu dönemlerde olduğu gibi kurallara uymayanlara gerekli cezalar uygulanacaktır” ifadelerini kullandı.

  • Sülükler için acil durum

    Sülükler için acil durum

    Dünya geneli geleneksel tıpta birçok hastalığın tedavisinde kullanılan sülükler bilinçsiz toplanıyor. Neticede sonunda nesillerinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya geldi.

    Sülük; Romatizmal hastalıklar, bel, boyun, ayak ağrıları ve dolaşım bozuklukları gibi çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılan tıbbi sülükler, geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerinden biri olarak tercih ediliyor. Bu durum, tıbbi sülük satışını ekonomik bir sektör haline getirirken, işin ehli olmayan kişiler tarafından gelişi güzel toplanan sülükler, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

    Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi Doktor Öğretim Üyesi Hüseyin Ayhan, dünyadaki sülüklerin yüzde 70’inin Türkiye’de ve Türkiye’de iki tıbbi sülük türünün yaşıyor. Bu sülükler “Hirudo verbana” ve “Hirudo sulukii” , “Hirudo verbana” türü dünyada tedavi amaçlı en sık kullanılan sülüktür. Yeterli bilgi ve birikime sahip olmayan insanların bunu herhangi bir kişiden alıp insanlara uyguluyor. Bu ekonomik bir sektör haline geldi. İnsanlar bunu toplayıp satma işine giriyor. Ancak toplayıcılar bunları gelişi güzel topluyor. Yani anaç sülükleri de yavru sülükleri de alıyorlar. Dolayısıyla sülüklerin nesli tükenmeyle karşı karşıya. Zaten çevresel şartlar gereği sularımız kirleniyor. Kirli sularda bu sülükler yaşamıyor. Sulak alanların yanında bulunan çiftçilerin göllerden izinsiz pompalarla su alarak suyun çekilmesine sebep olması, bu canlıların yaşamını tehlikeye sokuyor.  Sülüklerin, Tarım ve Orman Bakanlığının onay verdiği, belirli yerlerde kurulan üretim çiftliklerinden temin edilmesi gerekiyor. Bu çiftliklerde, anaç olarak toplanmış, üreme potansiyeli yüksek sülükler üretime geçiriliyor. Üretilen ortamlar doğal ortama yakın ortamlar. Sülüklerin üremesine olanak sağlayacak toprak yapısı var. Suyun pH’ı, inorganik ve organik madde miktarları tek tek ölçülerek belirli değerlere getiriliyor. Hiç kimsenin kanını emmemiş sülükler, hijyenik hale getirilerek tıpta kullanılıyor.” diye konuştu.

    Sülüklerin, sulak alanlara uyum sağlamış canlılar olduğunu ancak doğadan toplandığı şekliyle tedavi amacıyla kullanılmasının çeşitli sakıncaları olabileceğine de dikkati çeken Ayhan, “Doğada bulunan hayvanlardan çeşitli zoonotik hastalıkları insan vücuduna taşıyabilme ihtimalleri var. Bu nedenle sülükler, Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde üretilen özel tesislerden alınmalı. Doğadan direkt alınan sülüklerin kimin kanını emdiği belli olmuyor veya emmiş olduğu hayvanın kanında insana bulaşan bir hastalık olabilir. Dolayısıyla kontrolsüz olduğu için risk taşıyabilir.” değerlendirmesinde bulundu. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Çubuk yerleşkesinde tıbbi sülük üretimi ve sülükler üzerine ARGE çalışmaları yapacaklarını bildiren Ayhan, yakın zamanda tıbbi sülük üretimini kendi merkezlerinde yapacağız. Ticari kaygıdan uzak, bilimsel, Türkiye’ye katkı sağlayacak bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Dünya üzerinde bulunan sülüklerin yüzde 70’i bizde. Bu canlılar, bizim için bir değer. Bunları korumalıyız” diye konuştu.